TÜRK'TEN ÇOCUK YAPMAZMIŞ!
Ünlü oyuncu, "zaten Türk erkeği de beni istemez" diyor.
Gerçek aşkı hiç yaşamamış. Türk erkeğinden uzak duruyor. Kazandığı paraların çoğunu psikologlara veriyor... Gonca Vuslateri, Seninle dergisinin mayıs sayısına verdiği röportajda ilginç itiraflarda bulundu.
İşte röportajın bazı ilginç kısımları...
* Bir anda ünlü olup sokakta yürüyemez hale gelmiştim. Kazandığım parayı dünyanın en değerli şeyine yatırıp 2 yıl psikiyatr ve psikologlara gittim.
* Bin tane iş yapıyorsun, üç sene boyunca omzunun sol tarafı yamuluyor. Vasfiye Teyze’de çenem öne geldi ama kimse rolünde gösterdiğin performansta değil, karavandaki öpüşmede.
* Evet, kendime aşığım. Çok romantiğim kendime karşı. Kendimi yemeğe çıkarıp, sarhoş edip, sonra eve götürüp kendime sarılarak uyurum. Bu zamana kadar hiç istediğim bir aşk yaşamadım, hep birlikteliklerim oldu. Evlilik düşünüyorum ama düşünmüyorum.
* Ben aşık olamıyorum, beceremiyorum. Çok da güzel bunu itiraf ettiğim bir ilişkim var. Tatlı Amerikalı bir manita. Çok mutluyuz. Ne özel hayatıma, ne oyunculuğuma karışıyor.
* Hep aşk hayatımda bir şeyler yazılıyor ama benim son 5-6 sevgilim hep Amerikalıydı. Sanki Amerikan kasabasında sıradan bir kız gibi yaşıyorum aşk hayatımı. Hiç ama hiçbir Türk’ten çocuk yapmayı düşünmüyorum.
* Bütün yakın arkadaşlarım Türk erkeği ama kalbimi kıran ırka bir daha dönesim yok. Alkol, kadın, zenginlik, ukalalık. Bana bunun olmadığı bir Türk erkeği gösterebilir misin? Bakma Türk erkeği de beni istemez, aman bu deli der.
* İnsanların pek fazla güven duymadıkları bir kişilik olduğumu biliyorum. Güven duymaları için hiçbir şey yapmadığımı da biliyorum. Fakat güvenmemeleri için de bir şey yapmadığımı biliyorum. O yüzden bazı insanlar beni sever, bazıları da güvenmeden devam eder.”
İşte röportajın bazı ilginç kısımları...
* Bir anda ünlü olup sokakta yürüyemez hale gelmiştim. Kazandığım parayı dünyanın en değerli şeyine yatırıp 2 yıl psikiyatr ve psikologlara gittim.
* Bin tane iş yapıyorsun, üç sene boyunca omzunun sol tarafı yamuluyor. Vasfiye Teyze’de çenem öne geldi ama kimse rolünde gösterdiğin performansta değil, karavandaki öpüşmede.
* Evet, kendime aşığım. Çok romantiğim kendime karşı. Kendimi yemeğe çıkarıp, sarhoş edip, sonra eve götürüp kendime sarılarak uyurum. Bu zamana kadar hiç istediğim bir aşk yaşamadım, hep birlikteliklerim oldu. Evlilik düşünüyorum ama düşünmüyorum.
* Ben aşık olamıyorum, beceremiyorum. Çok da güzel bunu itiraf ettiğim bir ilişkim var. Tatlı Amerikalı bir manita. Çok mutluyuz. Ne özel hayatıma, ne oyunculuğuma karışıyor.
* Hep aşk hayatımda bir şeyler yazılıyor ama benim son 5-6 sevgilim hep Amerikalıydı. Sanki Amerikan kasabasında sıradan bir kız gibi yaşıyorum aşk hayatımı. Hiç ama hiçbir Türk’ten çocuk yapmayı düşünmüyorum.
* Bütün yakın arkadaşlarım Türk erkeği ama kalbimi kıran ırka bir daha dönesim yok. Alkol, kadın, zenginlik, ukalalık. Bana bunun olmadığı bir Türk erkeği gösterebilir misin? Bakma Türk erkeği de beni istemez, aman bu deli der.
* İnsanların pek fazla güven duymadıkları bir kişilik olduğumu biliyorum. Güven duymaları için hiçbir şey yapmadığımı da biliyorum. Fakat güvenmemeleri için de bir şey yapmadığımı biliyorum. O yüzden bazı insanlar beni sever, bazıları da güvenmeden devam eder.”