İSTANBUL MODERN’DE SERGİ: İNSAN İNSANI ÇEKERMİŞ
Türkiye’de fotoğrafın 80 yılına ışık tutan sergi...
İstanbul Modern, küratörlüğünü Merih Akoğul’un üstlendiği ve 80 yıllık süreçte, 80 fotoğrafçının çektiği insan fotoğraflarına odaklanan “İnsan İnsanı Çekermiş” adlı sergiye 18 Aralık’a kadar ev sahipliği yapıyor.
Cumhuriyetin ilk günlerinin gelişen ve yenilenen yüzünü dünyaya tanıtan, belge fotoğrafının Cumhuriyet dönemindeki en önemli temsilcilerinden Othmar Pferschy’den günümüze uzanan dönemde çekilen insan fotoğraflarının yer aldığı serginin küratörlüğünü, fotoğraf sanatçısı ve İstanbul Modern Fotoğraf Danışma Kurulu üyesi Merih Akoğul üstleniyor.
Sergi, fotoğrafçıların kendilerine özgü bakış açılarıyla, izlenimcilikten anlatımcılığa, belgeselden sanata, Anadolu fonundan stüdyonun gelişmiş olanaklarıyla üretilen çağdaş portrelere kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor.
‘Fotoğrafçı enerjiyi çeker’
“İnsanlar bir enerji yayar. Fotoğrafçılar da bu enerjiyi çekerler” diyen serginin küratörü Akoğul, “Fotoğrafçılık fotoğraf çekmenin ötesinde, insanların yaydığı enerjiyi görüp, kareye yansıtmayı gerektirir. Sergi farklı dönemlere ışık tutmakla birlikte sanatçı, gazeteci ve akademisyen gözüyle çekilen kareleri de bir uyum ve bütünlük içinde izleyiciye sunuyor” diye konuştu.
Türkiye’de fotoğrafın tarihine ışık tutmak isteyenleri sergi aracılığıyla Cumhuriyet tarihinde bir yolculuğa çıkan İstanbul Modern ise, Türkiye’de fotoğrafın geçmişini Pferschy üzerinden şöyle anlattı: “Türkiye’de fotoğraf, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e uzanan süreçte önce Avrupa’dan gelen seyyahların varlığıyla manzara ve günlük yaşamın anlatıldığı sosyal konulara, ardından da Pera’da açılan fotoğraf stüdyolarının etkisiyle portre fotoğrafları üzerinden yaygınlık kazandı.
Türkiye’nin tanıtımı için Matbuat Umum Müdürlüğü’nün başında bulunan Vedat Nedim Tör tarafından seçilen Othmar Pferschy’nin özenli fotoğraflarının kitap, dergi, para ve pullarda kullanılmasıyla neredeyse günümüze kadar ulaşan bir geleneğin de temelleri atıldı.
Özellikle daha sonra gelen kadrolar bu fotoğraftaki titizlik ve özeni kendilerine örnek aldı. Fotoğrafçılar, manzara fotoğraflarında önce Türkiye’nin doğası ve tarihi dokusu, ardından başta İstanbul olmak üzere bayındırlaşan büyük şehirlerin günlük yaşamlarına eğildi.”