24 SAATLİK MÜZİK ŞÖLENİ!

Bu sene ilk kez düzenlenecek olan G-Shock #24hoursistanbul City Festival, 22 Mayıs 2016 Pazar günü, Karnaval'ın iletişim sponsorluğunda KüçükÇiftlik Park’ta gerçekleşecek. Festival ‘’İstanbul’un 24 Saati’’ temasıyla 12:00’den 00:00’a dek konuklarına dolu dolu bir İstanbul deneyimi yaşatacak.

Festival programı ile ayrıntılı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz...

G-Shock #24hoursistanbul City sahnesinde kimlerin yer alacağına ise gelin hep birlikte bakalım...

Fatima & The Eglo Live Band (İngiltere)

 
Az sayıda vokalistin bu kadar geniş bir skalada, farklı türde müzisyenle yolu kesişmiştir. Floating Points, Shafiq Husayn, Dam Funk, Dorian Concept, Funkineven... Bu isimlere baktığımızda Fatima’nın müzikal yeteneğini, çok sesliliğini anlamak mümkün. Stokholm doğumlu ve Londra’da ikamet eden Fatima’nın, ilham ve enerjisi LA otobanlarından, Londra’da bir apartmanın bodrumuna, Earth, Wind & Fire’dan, denize ve gökyüzüne uzanıyor.
 
Henry Wu presents Yussef Kamaal Quintet (İngiltere)

 
Yussef Dayes ve Kamaal Williams’ın oluşturduğu, zaman zaman Tom Driessler ve konuk sanatçıların da bir araya gelerek katkıda bulunduğu Yussef Kamaal, dünya festivallerinin aranılan yükselen isimlerinden. İlk kez 2015 yılında bir araya gelen topluluk, Gilles Peterson’ın Worldwide Awards festivali, Jazz Refreshed gibi sahnelerde izleyici ile buluştu. İstanbul dinleyicisi ile ilk kez buluşacak olan grup, genellikle “trio” olarak verdiği performansını bu kez iki bakır üflemeli ile destekliyor ve 5’li yani “quintet” olarak sahneye çıkıyor.
 
Catching Flies (İngiltere)

 
Henüz 23 yaşında olan İngiliz müzisyen Catching Flies, müzikal olarak Flying Lotus ve Bonobo arasında dolaşan, elektronik müziğin sakin ve yumuşak tarafında olan bir isim. 2014’te Bonobo’nun ön grubu olarak Avrupa turnesine çıkan Catching Flies, yanına bas gitar ve trompet çalan iki müzisyen dostunu da alarak Türkiye’de ilke kez City Festival sahnesine konuk oluyor.
 
My Expansive Awareness (İspanya)

 
İspanyol grup My Expansive Awareness, The Doors ve The Velvet Underground’dan aldıkları ilhamla Space Rock ve Psychedelic Garage sularında geziniyor. Avrupa turneleri kapsamında ilk kez Türkiye’de City Festival’de çalacak olan grubu hemen arkasından 2016 yazında Primavera Sound’da Tame Impala ve The Brian Jonestown Massacre ile aynı sahnede görmek mümkün.
 
Lara Di Lara

 
123 gubundan tanıdığımız Dilara Sakpınar’ın müzikal yolculuğunda ona eşlik eden alter egosu Lara Di Lara, Türkçe sözlü duru şarkılar seslendiriyor. Kendi bestelerinin yanı sıra tanıdık parçalara kendi yorumlarını da katıyor. Ona davul ve perküsyonda Berke Can Özcan, klavyelerde Alican İpek, bas gitarda Feryin Kaya ve gitarda Ertuğrul Güney eşlik ediyor.
 
Nilipek

 
Alternatif müzik sahnesinin önemli isimleri arasında sayılan Nilipek, kendi hikayelerini ortak duygularla harmanlıyor, değişken bir müzik üzerinde derdini sakin sakin anlatıyor. Gerek festival sahnelerindeki, gerekse akustik konserlerindeki performanslarıyla göz dolduran Nilipek., konserlerinde akustik poptan alternatif rock'a geniş bir müzikal coğrafyada seyrediyor.
 
Can Kazaz

 
Bağımsız müzik sahnesinin son dönemde dikkat çeken isimlerinden Can Kazaz, MC Recep isimli siyasi parodi müzikleriyle tanınırlığını artırdı. Akustik ekoloji ve yeni müzik kompozisyonu gibi alanlarda akademik çalışmalar da yürüten Kazaz, 2012'de "Bir Albüm", 2014'te "Yollar ve Su" ve "Kesme Bardak EP” ardından 2015 yılında “Eski Usûl EP” isimli albümlerini çıkardı. Albümlerinde çoğu enstrümanı kendi çalan ve tüm prodüksiyonunu üstlenen Can Kazaz ve her anı dolu dolu geçen samimi sahne performansıyla; pastoral ögelerle süslediği alternatif pop/folk balladlarından, umutlu enerjik nakaratlara uzanan şarkı yelpazesini Türkiye'nin prestijli konser alanlarında seslendirmeye devam ediyor.
 
Can Güngör

 
Son yıllarda Türkçe müzik sahnesinde yayınlanan hatrı sayılır albümlerin düzenlemelerini ve prodüktörlüğünü üstlenen; birçok grup ve sanatçıya davuluyla eşlik eden Can Güngör, 'Olmadı Kaçarız' plakçılıktan yayınlanan ilk solo albümü 'Silik Düşler'in ardından kendi şarkılarını, kendi sesinden, kendi orkestrasıyla duyuruyor. Zaman zaman sakin, zaman zaman coşkun, zaman zaman tekinsiz sesler sahneden yükseliyor. Memleketin önemli müzik eleştirmenlerinden Murat Beşer'in deyimiyle; kent ozanlığı sahnesinde ikinci raunt başlıyor.

Palmiyeler

 
2013 yılında İstanbul'da kurulan Palmiyeler, ilk EP si "Palmiyeler"i 2015 yılında grubun  bandcamp sayfası üzerinden paylaştı. Grup Mertcan Mertbilek ve Tarık Töre tarafından davullara Rana Uludağ'ın dahil edilmesiyle oluşturuldu. Palmiyeler'e tuşlu çalgılarda ve ikinci gitarlarda Barış Konyalı eşlik ediyor.
 
Islandman

 
Farfara, Mode XL ve Hey Douglas gibi projelerden tanıdığımız Tolga Böyük’ün 2010 yılından beri “Islandman” adı altında topladığı solo çalışmalarını davulda Eralp Güven, synthesizer ve gitarlarda Erdem Başerle birlikte sahneye taşıyor. Her üyenin kendine has müzikal deneyimini ortaya koyduğu topluluk Afro-beat’ten Krautrock’ a uzanan geniş bir müzikal aralık sunuyor. Sahnede synthesizerlarla oluşturdukları mekanik ses raylarının üzerinde emprovizelerle yol alan, yeni ses diyarlarını keşfetmeyi amaçlayan bir müzik dizayn ediyorlar. Keşfe ortak olmak yada dans ederek geçen treni uğurlamak izleyicinin seçiminde.