RÖPORTAJ: RAUL MİDÓN
Arif Mardin’in son keşiflerinden ipeksi bir tenor vokal, usta bir gitarist Raul Midón ile keyifli bir röportaj...
Çok önceden müzik yapmak istediğimi biliyordum. Arabada bir yere giderken sinyalin ritmini dinlerdim. Araba kornasından cırcır böceklerine kadar her şeyde müzik duyuyordum. Kendimi bildim bileli müzik yapıyorum. Müzikle ilgili ilk anım 4 yaşımda çaldığım minik davul oldu.
Kariyeriniz ne zaman başladı?
Miami’de kulüplerde ve barlarda çalmaya ve Latin-pop dünyasında geri vokal yapmaya başladım, Julio ve Enrique Iglesias, Shakira, Ricky Martin ve Alejandro Sanz ile çalıştım. Profesyonel bir müzisyen olarak hayatımı kazanıyordum ama yaptığım şey sanat değildi. Miami’de balık restoranlarında arka plan müziği olarak şarkılar çalarsınız ve bir noktada insanlar sizden “Margaritaville”i isterler. Burası insanların orijinal bir müzik dinlemeyi bekledikleri New York’tan oldukça farklıdır. Asıl solo kariyerim New York’a taşınmamla başladı.
Biraz kendinizden bahseder misiniz? Nasıl birisiniz, bir müzisyen olarak kendinizi nasıl tarif edersiniz?
Sahnede olmadığım zaman sessiz ve biraz çekingenim. Okumayı ve kendi kendime kalmayı seviyorum. Bir müzisyen olarak en önemli özelliğim meraklı olmak.
En büyük başarılarınız neler?
Bir sanatçı olarak en büyük başarım sanatsal sesimi keşfetmek. Bir gitarist olarak değişik bir tarzla kendimi başkalarından ayırt etmenin bir yolunu buldum.
İlham kaynağınız kimdir veya nedir?
Charlie Parker’dan Stevie Wonder’a ve Bach’a kadar birçok sanatçıdan ilham aldım. Ayrıca aşılması imkansız görünen zorlukları aşmanın bir yolunu bulan insanlar da bana ilham verir.
Şarkılarınızla insanlara ne anlatmak, onlara nasıl duygular yaşatmak istiyorsunuz?
Müziğimle ulaşmaya çalıştığım şey dinleyenin o an için kendini aşmasını sağlamak. Umuyorum ki müziğimi dinleyen kişi performansım sırasında veya albümüm çalarken bir noktada kendini aşan bir haz duyuyordur. Bana göre her sanatçının görevi seyirciyi eğlendirmenin yanında ona vaaz vermeden olumlu bir şeyler iletmektir, seyirci ister birkaç yüz ister milyonlarca kişi olsun.
İmajları, şovları veya hikayeleriyle tanınan birçok grup, şarkıcı ve müzisyen var. Dinleyicilerinizin sizi sevmesini sağlayan güçlü noktanız nedir sizce?
Aldığım caz eğitimi bana geniş armoni bilgisi vermesinin yanında doğaçlama yeteneği de verdi. Böylece aynı şarkıyı her akşam farklı bir şekilde seslendiriyorum. Bu da şarkıyı taze tutmakla kalmıyor, seyircinin o gece o şarkının nasıl tınlayacağını merak ederek gelmesini sağlıyor. İnsanlar bir şova geldiklerinde beraberlerinde oradan bir şeyler götürürler. Ben gördüğüm doğruları bütün samimiyetimle yansıtıyorum ve onlar da bunu beraberlerinde götürüyor. Umarım benim güçlü noktam da budur.
Ankara Caz Festivali’ndeki konseriniz için sabırsızlanıyoruz. Gerçekleştireceğiniz performansta bizi neler bekliyor?
Ben de Ankara’da olmak için sabırsızlanıyorum. Konserde, dinleyicilerin önceki albümlerimden hatırlayacakları şarkılarla, gelecek albümümden bazı şarkılar seslendireceğim.
17. Uluslararası Ankara Caz Festivali’nde bir dünya yıldızı! Arif Mardin’in son keşiflerinden ipeksi bir tenor vokal, usta bir gitarist Raul Midón ilk kez Ankara’da. Dünya basını onu, “kategori ötesi özgür bir adam”, “öyle bir özgürlük ve zevkle çalıyor ki sanki elleri gülümsüyor” diye anlatıyor. Tek kişilik bir orkestra olan Raul Midon, 10 Haziran Salı akşamı ODTÜ KKM Kemal Kurdaş Salonu'nda kaçırılmaması gereken bir performans sergileyecek.