ÇUKUROVALI
FATİH KISAPARMAK
Irgat türküleri işitirsen
Kamyon dolusu ve bir gurbet
Çoğalırsa turuncu kokusu
Bilki sana ağlamakta seni özlemekteyim
Bir yanda nar çiçeği umutlar
Bir yanda zakkum acısı ayrılık
Soğuk bir namlu ağızı gibi
Apansız yakarsa kıvırcık saçlarımdaki
Her siyah teli ve yarına çeyrek kala
Onikiyi vurursa saat kulesi bijiyi
Hazır et ana bilki sana dönmekteyim.
Çukurovalıyım delikanlıyım
Uzaklardan geldim toros dağlıyım
Anam bana ben anama ağlıyım
Benim senden başka ağlayanım yok
Yaram doksan dokuz bağlıyan yok
Leyli ateşlere attılar beni
Leyli belalara kattılar beni
Leyli leyli sattılar beni
Çukurovalıyım sezdiler beni
Kara kaplıları yazdılar beni
İstanbul tuzakmış ezdiler beni
Benim senden başka leyli
Ağlayanım yok
Yaram doksandokuz bağlıyan yok
Leyli ateşlere attılar beni
Leyli belalara kattılar beni
Leyli leyli sattılar beni
Ah anam ah burada paraya
Allah diyorlar aslanı
Çakala boğduruyorlar
Aslanım yiğidim dediğin
Çok sevdiğin oğlunu adam
Yerini koymuyorlar
Halbuki adam gibi adam olur
Toros delikanlısı demiştin
Yüreği pamuk misali ak
Kavgası esmer ve sıcak
Gözü kara sevdası kara
Cesur olur mert olur
Belanın başına dert
Zalımlara sert olur demiştin
Adımını atmaz namert köşküne
Yalan dolan bilmez
Ağlıyana gülmez Allah bir
Muhammed Ali aşkına
Eğilip bükülmez demiştin
Eğilmedim kimse bükemedi
Delikanlı bileğimi
Hayatlar yutan bu şehirde
Yoksul ve arkasız olsamda
Boynum bükük değil
Bize böyle zulüm edenler
Allahdan büyük değil dayı
Namertlerin gözünü toprak
Doyursun bir lokmalarının
Yediysem haram olsun.