FAHRİYE ABLA
CEYLAN ERTEM
Sarmaşıklarla balkonu örtük bir evdi
Güneşin batmasına yakın saatlerde
Yıkanırdı gölgesi kuytu bir derede
Yaz, kış yeşil bir saksı ıtır pencerede
Bahçende akasyalar açardı baharla
Ne şirin komşumuzdun sen, Fahriye Abla!
Ne güzel komşumuzdun sen, Fahriye Abla!
Önce upuzun, sonra kesik saçın vardı
Tenin buğdaysı, boyun bir başak kadardı
İçini gıcıklardı bütün erkeklerin
Altın bileziklerle dolu bileklerin
Açılırdı rüzgârda kısa eteklerin
Açık saçık şarkılar söylerdin en fazla
Ne çapkın komşumuzdun sen, Fahriye Abla
Ne güzel komşumuzdun sen, Fahriye Abla