Tüm Podcast Bölümleri
- 21.02.2025 00:10Prof. Dr. Erhan Erkut Ile Geleceğe Bakış: Yapay Zeka, Meslekler Ve Yetkinlikler
* Beyaz yaka işsizliği mi geliyor?
* Ofisler tarihe mi karışacak?
* Bağımsızlık çağında gençleri ne bekliyor?
* Sınavlar gerçekten adil mi? Eşitlikçi olmak adil midir?
* Başarı mı, mutluluk mu?
* Nasıl lider olunur?..Prof. Dr. Erhan Erkut ile sohbetimizin ikinci bölümünde, yapay zekanın meslekleri nasıl dönüştüreceğinden, iş dünyasının değişen taleplerine ve gençlerin yeni dünya düzenine nasıl hazırlanması gerektiğine kadar birçok konuyu ele aldık. "Yetenek mi yetkinlik mi?" sorusunu masaya yatırdık ve üniversitelerin neden "diplomalı işsizler" yetiştirdiğini konuştuk. Ama Erhan Erkut sadece sorunları dile getirmekle kalmadı, çözüm önerilerini de paylaştı. Çünkü o, şikâyet etmekten değil, çözüm üretmekten yana.
Ve tabii ki, harika eğitim programı YetGen'i de konuştuk. Üniversitelerin yapmadığını yapan, gençlere iş dünyasının gerçeklerini öğreten, 21. yüzyılın yetkinliklerini kazandıran program… Hani yukarıda dedim ya, şikâyet yerine çözüm üretmek diye; işte YetGen bunun somut bir örneği! Hayata ve ülkeye katkı olarak her sene 2 bin mezun veren, öğrenci ve yöneticilerinin üçte ikisi kadın olan YetGen! Ben diyeyim geleceğin eğitimi, Erhan Bey desin korsan üniversite…
Peki ya başarı mı, mutluluk mu? "Mutluluk, size anlam katan münasebetlerin sonucudur. Hayatta bunu benimserseniz, toplum sizi ödüllendirmenin yolunu illa ki bulur." diyor Erhan Erkut. Sadece bu cümle bile, geleceği planlarken sadece kariyere odaklanmanın yeterli olmayacağını gösteriyor.
Hem çocuklarını hem de kendinizi geleceğe hazırlamak istiyorsanız, Laylu ve Ben'in bu bölümünü kaçırmayın!
46:09" - 07.02.2025 09:00Prof. Dr. Erhan Erkut: Eğitimi Ters Yüz Etme Zamanı!
Laylu ve Ben’de konuğum, eğitim dünyasının cesur muhalif sesi, Prof. Dr. Erhan Erkut.
Eğitimci, akademisyen, eğitim reformu savunucusu, YetGen’in fikir babası ve kurucularından biri… Uzun lafın kısası, gençlerin geleceğine dokunan bir isim. Sohbetimiz, Erhan Hoca’nın içtenlikle paylaştığı, baba olmak ve kızları üzerine anlattıkları ile başladı, eğitim sistemine attığımız neşterle devam etti. Hatta, bana verilmeyen yetkiyle Milli Eğitim ve YÖK’ü Erhan Hoca’ya bağladım, bakın neler oldu!
Okullar öğrencileri hayata ne kadar hazırlıyor? Müfredatı optimize ederek mi, yoksa sistemi kökten değiştirerek mi ilerlemeliyiz? IB programı neden dünyanın milli eğitim bakanlığı gibi görülmeli, flipped learning (ters yüz edilmiş öğrenme) neden etkili?..
Erkut, üniversite eğitiminin ne gerekli ne de yeteri olduğunu düşünüyor, ancak sağladığı sosyalleşme ve büyüme ortamının, ders dışı etkinliklerin değerine dikkat çekiyor.
Sohbetimizde, eğitimin neden sadece içerik nakli olmaması gerektiğini ve beynin öğrenme sürecine uygun hale getirilmesi için ders-teneffüs dengesinin dönüşme ihtiyacını; yapay zekânın eğitime entegrasyonundan, öğrencilerin nasıl daha bağımsız düşünebileceğine kadar birçok farklı konuyu masaya yatırdık. Haliyle bir bölüme sığmadı, tamamını iki bölümde paylaşacağım.
52:48" - 17.01.2025 12:00Otorite Nedir, Ne Değildir? | Psikolog Füsun Aygölü
Laylu ve Ben'in bu bölümünde konuğum, uzun zamandır tekrar ağırlamayı beklediğim bir isim: Bebek, Çocuk ve Ergen Psikoloğu Füsun Aygölü.
Aygölü ile bu bölümde otorite üzerine konuştuk. Ne de olsa kendisi bu konuda bir otorite! (Bu kelime oyununu yapmak zorundaydım, affedin.) Emekli olduktan sonra daha da çok çalışmaya başlayan Füsun Abla ile bu kaydı yapabildildiğim için çok şanslıyım.
Peki, nedir otorite? Resmi güç mü? Yoksa bilgi ve uzmanlık mı? Disiplin ile otorite arasında nasıl bir fark var? Otoriter olmak başka, otorite olmak başka mı? Ve en kritik soru: İşin başı karizma mı, yoksa bilgi ve iletişim mi gerekiyor?
Bu sorular eşliğinde aileden okula otoritenin sınırlarını keşfettik. Füsun Aygölü, "Hiyerarşinin olduğu yerde otorite vardır. Ama okul, otorite değil, disiplin yeri olmalı," diyerek çok önemli bir noktaya dikkat çekiyor. Ayrıca, otorite ve disiplin arasındaki çizgide iletişim dilinin hayati rol oynadığını vurguluyor ve başlıkları şöyle özetliyor: disiplin → otorite → zorbalık → şiddet. Evet, çizgi ince ve dengede kalmak şart!
47:28" - 03.01.2025 11:00Mizaç Temelli Eğitim: Hem Eski Hem De Yeni Bir Model
Postane İstanbul'da kaydettiğimiz Laylu ve Ben'de bu hafta, sevdiğim konulardan, eğitimden devam ediyoruz:
Bir eğitim modelini değerlendirirken, başarıyı nasıl tanımlıyoruz? Akademik performans mı, yoksa mutluluk ve bireysel potansiyelin keşfi mi?
Konuğum, yıllardır öğrencilerle birebir çalışan Psikolojik Danışman ve Rehber Öğretmen Ece Eyüpoğlu Kargı. Onunla Mizaç Temelli Eğitim Modelini konuşurken, yukarıdaki soruların cevaplarını hem bilimsel hem de deneyimsel perspektiften ele alıyoruz.Ece Hanım, mizaç, kişilik ve karakter arasındaki farkları ve mizaç temelli eğitimin nasıl uygulandığını bizimle paylaşıyor. Ayrıca Enneagram sistemine dayanan 9 farklı mizaç tipine yönelik temel bilgiler ile kendinizi ve çocuğunuzu daha iyi anlamak için ipuçları veriyor.
Bu bölümde konuştuklarımız arasında:
* Mizaç testi ve Enneagram sistemiyle bireyselleştirilmiş eğitim nasıl mümkün olabilir?
* Çocukların doğal yeteneklerini desteklemek ve güçlü yönlerini geliştirmek neden önemli?
* Akademik başarı mı, mutluluk mu: Eğitimde asıl hedef ne olmalı?Çocuğunuzun mizacını ve dolayısıyla potansiyelini daha iyi anlamak ve onu desteklemek istiyorsanız, bu bölümü kaçırmayın! Çünkü sadece bir eğitim modeli değil, aynı zamanda yaşam boyu bir rehberliği konuşuyoruz.
58:44" - 13.12.2024 12:00Aylin Çalışkan Ile Dikkat Eksikliği, Hiperaktivite Ve Dürtüsellik [2.bölüm]
Aylin Çalışkan, "Aylin Anne" ile DEHB, yani Dikkat Eksikliği, Hiperaktivite ve Dürtüsellik sohbetimiz bu bölümle sonlanıyor.
Bu kısmın başlıkları arasında;- DEHB'li birey kendisinin farkında mıdır,
- Tedavisi nasıl yürür,
- Psikiyatri-aile-terapist üçgeninde işbirliği,
- Beslenme-uyku-rutin ve ev işlerine dahil olmanın önemi,
- Tedavi edilmemiş DEHB nelere sebep olur,
- DEHB suça ve madde bağımlılığına yatkınlık yaratır mı, ve
- Tanısı yetişkinlikte konanlar, var.
Aylin Çalışkan'a www.instagram.com/aylinanne/ ve www.instagram.com/aylinanneakademi/ adreslerinden ulaşabilirsiniz.
İşbirlikleri için: LayluveBen @ gmail.com
34:26" - 29.11.2024 13:00Aylin Çalışkan Ile Dikkat Eksikliği, Hiperaktivite Ve Dürtüsellik [1.bölüm]
Bu bölümde konuğum Aylin Çalışkan, nam-ı diğer, Aylin Anne. Rehber öğretmen, blogger, yazar ve sosyal medya fenomeni. Uzun yıllar özel eğitimde ve okullarda rehber öğretmen olarak çalıştıktan sonra emekli oldu. Devlette görevli olduğu senelerde binlerce çocuk tanıma fırsatı buldu. Şimdi yoğun bir şekilde Dikkat Eksikliği, Hiperaktivite ve Dürtüsellik üzerine çalışıyor.
Çocukların yaklaşık yüzde 3 ila 5'inde görülen DEHB, erkek çocuklarda daha yaygın. Bu, ortalama bir ilkokul sınıfında en az bir DEHB'li çocuk olduğu anlamına geliyor ki, bu göz ardı edilemeyecek bir oran! Neyse ki, doğru teşhis ve tedavi ile DEHB'li çocuklar, gayet sıradan ve sağlıklı bir yaşam sürebiliyorlar.
Peki, DEHB'ye ne sebep olur? Beyindeki göstergeleri nelerdir? Çocuğunuzda hangi davranışlar görülürse bir uzmana başvurmanız gerekir? DEHB genetik midir? Teşhis ve tedavi sürecini kimler yönetir? Pandemi sonrası DEHB teşhislerinde bir artış var mı? Tüm bu soruları ve daha fazlasını Aylin Çalışkan ile derinlemesine konuştuk.
İki bölümde yayınlayacağım bu sohbetin birinci kısmından kısa bir özet yapmam gerekirse; eskiden "ayy ne yaramaz çocuk" denen bireylerin büyük ihtimalle DEHB'li olduklarını öğrendik. Ayrıca, çok ilginç bir bilgi daha; bir evde DEHB'li bir çocuk varsa, büyük ihtimalle DEHB'li bir yetişkin de bulunuyor!
39:09" - 01.11.2024 12:00Ertuğrul Özkök’ün “dede” Hali
Ertuğrul Özkök gibi birini dede olarak hayal etmek oldukça ilginç. Hayata kutunun dışından bakması ve yaşaması, engin medya deneyimi ve sonsuz merakı ile sıra dışı bir dede profilidir kesin diye düşünüyordum.
Sonunda geçen hafta merakımın ötesine geçip aradım ve Postane İstanbul'da kayda girdik. Ortaya, medya dünyasının tanıdık yüzü Özkök'ün hiç tanımadığımız dedeliği ve babalığı hakkında son derece içten bir sohbet çıktı.
Onun gibi güçlü bir medya karakterinin, dedeliğe tevazu ile bakması; kendi anne babasına ve kızına dair babalık deneyimlerini anlatması bir ilk. Hem kişisel hem de toplumsal perspektiflerle dolu bir bölüm oldu.
Magazine geçip, "En büyük pişmanlığı neydi", "Kızı üzülmesin diye ne yapıyor", "Büyüklerin hayat tecrübesi destek mi, köstek mi" benzeri "gel gel"lere hiç girmeden, torununun tabiriyle bu süper dedeyi yargısızca dinlemeye davet ediyorum sizi.54:02" - 18.10.2024 13:00Deniz Yüce Başarır: Çocuğunuzun Hikayesinde Yan Karakter Olmaya Hazır Mısınız?
Laylu ve Ben'in bu bölümünde, edebiyat dünyasının kalbinden gelen bir isimle kulaklarınızdayım: Deniz Yüce Başarır!
Yazarlık, yayın yönetmenliği, editörlük ve sesli kitap okumak gibi birçok alanda iz bırakan Deniz, son yıllarda "Ben Okurum" podcast'iyle de kalplerimizi fethetmeye devam ediyor.
Konuğumla bugün "Boş Yuva / Empty Nest" sendromunu konuştuk.
Henüz çocukları bu yaşa gelmemiş olanlar için kısaca belirtelim: Boş Yuva sendromu, çocukların evden ayrılması sonrası ebeveynlerin yaşadığı psikolojik değişimleri ifade ediyor. Bu durum, çocukları üniversite çağında ya da daha ileri yaşlarda evden ayrılan ebeveynler için geçerli.Deniz, edebiyatçı bir anne. Hem kızlarının iki yıldır yurt dışında okuması hem de engin bilgisiyle benim için gerçek bir hediye. Anlayacağınız, bu bölümde Boş Yuva'nın sadece psikolojik boyutunu ele almakla kalmadık, edebiyatın derin sularına da daldık.
Deniz, "Bence Boş Yuva da bir tür yas dönemi. Ev boşalıp kendimizle baş başa kaldığımızda ya geçmişte kendimize yaptığımız yatırımların semeresini alacağız ya da yapmadıklarımızın ceremesini çekeceğiz," diyor.
Bu bölümün Ben Okurum Podcast tabiri ile "esas kızı" ise Elena Ferrante'nin "Karanlık Kız" adlı eseri. Deniz'in, "tam bir boş yuva hikayesi" olarak tanımladığı bu kitabın bir de filmi var. Sohbette sadece Ferrante ile sınırlı kalmadık; edebiyatta anne babaların yokluğundan büyüme hikayelerine de uzandık.
Deniz Yüce Başarır'ın her cümlesinde ayrı bir derinlik bulacak, bölümü bitirdiğinizde sağlam bir okuma listesine sahip olacaksınız.
Dinleyin, paylaşın, birlikte keşfedelim!66:15" - 04.10.2024 11:00Duyulmak Ve Anlaşılmak İstiyoruz!: Güneş Şapçı (13), Leyla Smyrna Cabas (14)
Merhaba sevgili dinleyiciler!
Postane İstanbul'da keydettiğimiz bu bölümde, iki çocuk ve iki ebeveyn olarak şiddetsiz iletişim yolculuğuna çıkıyoruz. Bir önceki sezonda Şiddetsiz İletişim konulu bir bölüm kaydettiğimiz Gizem Alav Şapçı ile çemberimizi genişletiyoruz; bu sefer onun oğlu Güneş Şapçı ve kızım Leyla Smyrna Cabas mikrofondalar!
En çok hangi başlıklarda zorlanıyorsunuz sorusuna, "Arkadaşlar arasında akran zorbalığı, ebeveynlerden çocuklara yönelik olarak ise ekran zorbalığı var" diyorlar.
13 yaşındaki Güneş ve 14 yaşındaki Leyla ile bu bölümde, güç mücadelesi olarak dalga geçmenin, arkadaşlık ilişkilerinde sınır çizmenin, objektif kalmaya çalışırken taraf tutuyor gibi algılanma endişesinin, yetişkinlerin tartışmasının onlara ne hissettirdiğini ve negatif duyguları anlamanın önemini konuşuyoruz.
Akran zorbalığının zirvelerde gezdiği bu yaşlar için, "Empatiyle dinlersek o duyguyu çevirebiliriz" diyor Güneş.Güneş de, Leyla da ekranlarla dolu bu yeni dünyada özgürlükleri kısıtlanmadan yaşamak istiyorlar. Onlar, ekran sadece sosyal ağlardan ibaret değil derken, biz ebeveynler bu konudaki çaresizliğimizde hemfikiriz.
Çocuklar duyulmak ve anlaşılmak istiyor. Talep etmek, buyurmak yerine seçenek sunulmasını istiyorlar. Söylemesi çok kolay, uygulaması değil! Okul bahsi açıldığında ise tüm öğretmen ve eğitimcilerin şiddetsiz iletişim öğrenmesi gerek diyorlar. Destekliyoruz!
Yılın en sıcak günlerinden birinde eriyerek kaydettiğimiz bu sohbet, çocuklarımızın duygularını anlamak adına harika bir fırsat. Dinlerken hem eğlenecek hem de yeni bakış açıları kazanacaksınız.
Dinleyin, paylaşın ve birlikte anlayalım!
64:01" - 21.06.2024 12:00"annelik Kutsaldır", Kadınlara Atılmış Bir Kazıktır: Serap Yelkenci | Bekar Anneler Derneği
Laylu ve Ben Podcast'in bu bölümünde, Bekar Anneler Derneği'nin kurucusu Serap Yelkenci ile ufuk açıcı ve neşeli bir sohbet gerçekleştirdik.
Bekar anneler artık seslerini daha güçlü duyuracakları bir platforma sahip. uzun zamandır aktif olan Bekar Anneler topluluğu, bu sene itibarıyla artık resmen dernekleşti. Derneğin amacı, toplumda bekar anne kavramının tanınmasını ve bu konunun acilen hem iş dünyasında hem de devlet politikalarında yer almasını sağlamak.
Yelkenci'nin vurguladığı gibi, bekar annelerin hakları ve ihtiyaçları CEO'ların masasında birinci öncelik olmalı. Zira 3,5 milyonluk bir grubu oluşturan bekar anneler için işveren markalarının bu konuda sorumluluk alarak özel politikalar geliştirmesi, modern ve adil bir toplumun en elzem gerekliliklerinden.
"Annelik kutsaldır" söyleminin aslında babalar tarafından annelere atılmış bir kazık olduğunu söyleyen Yelkenci'nin açıklamaları, bekar anneler ve toplumsal cinsiyet eşitliği üzerine zihin açıcı.44:28"
EN YENİ BÖLÜMLER
- 06.03.2025Trump And Zelensky Agree To Future TalksGlobal News Podcast
- 06.03.2025Boxİng Sİsters: Yazİdİ Women Boxİng Back To HealthThe Documentary Podcast
- 06.03.2025Us Stops Sharİng İntellİgence Wİth UkraİneNewshour
- 05.03.2025Englİsh İn A Mİnute: Verbs To Use Wİth 'offİce'Learning English Vocabulary
- 05.03.2025Anlatamadim 576Anlatamadım
- 05.03.2025MÜmkÜnati Yok - 1196. BÖlÜmDoğan Canlı Yayında
- 05.03.2025Metro Mornİng 040Metro Morning
- 05.03.2025RadyotÖr 033Aragaz Sunar: Radyotör
- 05.03.2025Meksİka AÇmazi 4. Sezon 19. BÖlÜmMeksika Açmazı
- 05.03.2025Spor HaberlerİGündem